Eğitimine destek olduğumuz öğrenci kardeşlerimizle kaynaşmaya vesile olan derneğimizin “Geleneksel Tanışma Kahvaltısı”nı 13 Ekim Cumartesi günü Dilruba Restaurant’ta gerçekleştirdik. Programı Yemen’li kardeşimizin Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı ve ardından Risale-i Nur’dan “Risale-i Nur, yalnız bir cüz’î tahribatı, bir küçük haneyi tamir etmiyor; belki küllî bir tahribatı ve İslâmiyeti içine alan dağlar büyüklüğünde taşları bulunan bir muhit kaleyi tamir ediyor.” bölümü okundu. İ. Kartal’ın tanışma kahvaltısının neden organize edildiğine dair giriş konuşmasından sonra bazı ağabey ve kardeşlerimiz de duygu ve düşüncelerini paylaştılar. Yapılan konuşmaların bir kısmına aşağıda yer verilmiştir.
Burada en az 50 sene medresede kalmış ağabeylerimiz gibi henüz medreseye yeni gelmiş kardeşlerimiz de var. Şahsım 1976 senesinde Urfa’dan buraya geldi. O gün bizi karşılayan ağabeylerimiz hala burada bizlerle. Ehl-i dünya delaletlerini hiç çekinmeden ifade edebiliyorsa arkadaşlar sizlerde gittiğiniz yerlerde hangi makamda olursanız olun üst kimliğiniz mutlak surette Müslümanlık, Risale-i Nur talebeliği olsun. İ’la-yı Kelimetullah vazifesi şu an sizin sırtınızdadır. Gittiğiniz yerlerde bunu ifade edin. Elhamdülillah bizim geldiğimiz makamlar da tamamen Risale-i Nur’a olan sadakatimizin neticesidir. Misalen bazı mesleki toplantılar olurdu. Savaş Ay vs. de olurdu, bizi gördüklerinde hemen kenar çekilirler, üstlerine çeki düzen verirdi oradakiler. Çünkü biz orada üst kimliğimizi koyuyorduk. Bu nimetler şükür ister arkadaşlar. Nimet şükür gördükçe ziyadeleşir. Cenab-ı Hak sizleri muvaffak etsin. E. Oran
İnşaat mühendisliği ve mimarlık mezunuyum. Liseden geldikten sonra çok güzel bir 5 sene geçirdim burada. Ümraniye’de Yalçın Çolak’la birlikte lise talebesi kardeşlere yardımcı olduğum dönemde külliyatı bitirme imkanım oldu. Özellik REM Vukufiyet programı çok şey kattı bana. Allah razı olsun ağabeylerimizi bizi umreye de gönderdiler. Vukufiyet programını tavsiye ederim ama eğer şahsi okumalarınızı ihmal ederseniz vukufiyet eksik kalır. Hiç isteyerek gelmediğim bir ortamdı buralar ama 5 sene sonunda dönüp baktığımda çok şeyler kattığını görüyorum bana. Yeni gelen kardeşlerimize hoş geldiniz diyorum, hizmetin içinde çok aktif olsunlar. A. Aksoy
İnşaat mühendisliği mezunuyum. Hayatımız uzun ve sonrası ölüm. Ölümden sonrasına yatırım olarak hem kendi imanı kuvvetlendirmek hem de çevremdekilere yardım etmek için 1 sene burada hizmet etmeye karar verdim. Herkese de tavsiye ederim. İnşaallah sizlerde çok seneler burada kalırsınız. Benim için bu 1 sene kesinlikle bir kayıp değil, ben şu an çok memnunum. İnşaallah sizlere de nasip olur. S. Akgünler
Genç arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz. Benim de 10 senelik öğretmenliğim olduğundan dolayı öğrenciliği de az çok bilenlerdeniz. Askeri cepheye gönderirsiniz, o askerin savaşması için arkadan mühimmat lazımdır. Bizler de mühimmat göndererek hizmetlere katkıda sunmaya çalışanlardanız. Vermenin paylaşmanın ne kadar büyük bir nimet olduğunu insan ancak paylaştıktan sonra anlayabiliyor. Şimdiye kadar çoktan emekli olup kenara çekilmemiz gerekirdi. Ancak çalışarak, paylaşarak imanlı nesiller yetiştirmenin lezzetini dünyada hiçbir şeyden elde edemezsiniz. Sizler bütün kötülüklerin sağanak halinde yağdığı bir dönemdesiniz. Biz şuna inanmışız ki, nasıl 6-7 saat önce geceyken şimdi gündüz oluyorsa, bu kötü vakitlerinde sonunda aydınlık, güzellik olacaktır. Hepimiz aldığımız risale dersleriyle inşaallah hiçbir fırtınada yıkılmadan bu bayrağı gelecek nesillere de ulaştıracağız. Allah yar ve yardımcımız olsun. M. Arslan
Ben Suriye’den geldim. Urfa’da Türkçe öğrendim ve Risale-i Nur ile tanıştım. Daha önce risaleleri hiç duymamıştım. Geçen sene İstanbul’a geldim ve şimdi matematik mühendisliği birinci sınıf öğrencisiyim. İlk geldiğimde risaleler çok garip gelmedi, Allah’a şükür daha önce bazı din kitapları okumuştum. Risalelerin farklı bir üslubu var. Başka hiçbir kitapta bulamayacağım iman hakikatlerinin izahlarını risalelerde buldum. Özellikle üniversitedeki ortam ve arkadaşlar ile Şekercihan’daki ortam farklı oluyor ve ben de farklı bir hale bürünüyorum. Şekercihan’da çok daha mutluyum. Mudar
Gerçekten çok dehşetli bir asırda yaşıyoruz. Rabbimiz takdir etti ve bizi bu asırda yolladı, kendi elimizde değildi. Sizler medresede kalmaya karar verdiğiniz için ve böyle bir imkana kavuştuğunuz için halinize şükretmeniz lazım. Şu elli senelik hayat için çırpınıp duruyoruz çoğu zaman ama asıl gayemiz hiç kimsenin kaçamadığı kabre iman-ı tahkiki ile girmek. Tahkiki imanı bizlere kazandıracak olan da risalelerdir. Bu hayatta tek başımıza kalırsak yürümemiz mümkün değildir. Şahs-ı maneviye dahil olarak Risale-i Nur talebeliğini hiçbir zaman unutmadan hedefimize koyulmalıyız. Hayatınızda size başarılar muvaffakiyetler diliyorum. Allah’a emanet olun. H. Özdemir
Türkiye’ye ilk geldiğimde çok kötü insanlarla tanıştım dışarıda. Sonra Şekercihan’ı buldum. Burada hep iyi insanlarla karşılaştım. Çok sevgi dolu, kibar ve sempatik insanlar burada. Burada çok mutluyum. Herkese çok teşekkür ediyorum. Muganu
1974’te Konya’ya üniversite sınavına gittik. Sınava 1,5 ay var. Dershanede sadece bidonla zeytinyağı ve ekmek var, başka bir şey yok. Günde 200 sayfa okuyarak 1,5 ayda tüm külliyatı bitirdik. Bu ne için söylüyorum. Gençler çok şanlısınız, muhteşem imkanlarınız var. Dünyayı şu an nitelikli insanlar yönetiyor. Bugünkü şartları iyi değerlendirirseniz hem kendinize hem ailenize hem mensup olduğunu bu güzel daireye hizmet etmiş olursunuz. Öncelikle ne yapıp edip hızla külliyatı bitirin. O temel oluyor. Onun üzerine güzel bir inşaat yapacaksınız. Hepinize başarılar diliyorum Daha güzel günlerde yine beraber olalım. Y. Erdoğan
Büyüklerimiz hep eski zamanla bir kıyaslama yapıyor. Küçücük şeylerle kifayet ettiklerini dile getiriyorlar. Bence o zamanın da ayrı bir güzelliği vardı. O zamanki zeytin yağı şimdi olsa ben belki külliyatı 2 defa bitiririm. Eskilerin doğallığı, güzelliği de ağabeylerimizin ayrı bir şansıydı. Biz bugün bollukla imtihan oluyoruz. Teşekkür ederim her şey için. E. Çelik
Bir sporcu maça çıktığı zaman performansı antrenmanını iyi geçirip geçirmemesine göre farklılık gösteriyor. Buradaki kardeşlerimizde yarın bir gün sosyal hayata girecekler ve o hayatın cazibesi ne yazık ki çok güçlü bir girdap. Sonra da bu daireden çok uzaklaşan, kötü yollara kayan örnekler de gördük. Bulunduğunuz ortamlarda ne kadar okursanız, ne kadar dikkat ederseniz sosyal hayattada o kadar güçlü, o kadar dik, o kadar kimliğinizi koruyabilirsiniz inşaallah. Bugün ne ekerseniz sosyal hayatta onu biçersiniz. Allah yardımcınız olsun inşaallah. H. Orak
Ben öğrenci olarak 1970’te geldim İstanbul’a. Bu organizasyonlar her sene bizi 70’lere götürüyor. Zaman çok hızlı geçiyor. Şimdi hayat-ı içtimaiyedeki resmi görevimiz bitti. Hiçbir zaman Nur talebeliğinden ayrılmayı düşünmedik, ölünceye kadar talebesiyiz inşaallah. Bulunduğunuz her yerde, her durumda talebeliğinizi devam ettirin. En sıkıntılı zamanlarda, ne olursa olsun kimseyi rahatsız etmeden inandığınızı yaşadığınız sürece odak siz olursunuz. Başkalarının etkisinde kalmazsınız. 71 Muhtırası, 80 İhtilali, 28 Şubat vs. Üstadın da dediği gibi samimi olarak Risale-i Nur kimliğinizi korursanız Cenab-ı Hak sizi muhafaza eder. En hırslı arkadaşlarımızın arasında biz normal bir şekilde hizmetimize devam ettik, Cenab-ı Hak da bize bugünleri lütuf olarak sundu. Profesörlük kadromuzu bile bizlere hiç müsbet bakmayan insanların elinden aldık. Ben bir gün kendimi gizleyeyim mi demedim. Bulunduğunuz yerde kimseyi kırmamaya çalışın, buradaki arkadaşlarla muhabbetinizi sıkı tutun. Zübeyir ağabeyin de tavsiyesidir: “Okuma bir şeydir ama her şey ondan çıkar.” Kendimizi iyi yetiştirebilirsek ondan sonraki hayatımızda da hep üstüne koyarak ilerleriz. Bulunduğumuz her makamda hizmet farklı olabilir ama esaslar hiç değişmiyor. Medreselerimizde kalmaya karar verdiğiniz için hepinizi tebrik ediyorum, başarılar diliyorum. R. Yavuz
